Türk İcra ve İflas Kanunu, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında yürürlüğe girmiş ve o tarihten itibaren birçok kez iyileştirme amaçlı değişikliğe uğratılmıştır; fakat iktisadi, teknolojik ve sosyal dinamiklerin süratli bir şekilde özellikle elektronik ortamda değiştiği dijitalleşme günlerimizde; İcra İflas Kanunumuzun mevcut yapısı, modern ticaret ve ekonomik borç ilişkilerinin ihtiyaçlarını karşılamada maalesef ki yetersiz kaldığı gün gibi ortadadır.
Türk İcra ve İflas Kanununun çağdaş bir perspektifle güncellenmesi gerekliliği artık toplumsal bir zaruriyet halini alması asla yadsınamaz. Mevcut ekonomik sorunlar ve iktisadi olarak hukuksal güncelleme ihtiyacı, icra hukukunun hukuksal sistemlerini baştan aşağıya olumlu yönde değiştirmesi kuvvet ile muhtemeldir.
Bu bağlamda, hukuksal bir güncellenme gerekliliğini doğuran bazı temel nedenler, icra iflas mekanizmalarını bu değişim ile tüm sorunsallarının çözümlemeye kavuşmasına mutlaka suret ile müspet bir şekide vesile olacaktır. Bu nokta da; teknolojik gelişmelerin etkisi asla yadsınamaz. Mevcut dijitalleşme ve elektronik ticaretin yaygınlaştırılması, borç ve alacak ilişkilerinde yeni bir dönemi uzun zamandır başlatmıştır durumdadır. Fakat mevcut icra iflas yasalarımız, bu dijital çağın gerekliliklerine kesin olarak maalesef uygun vaziyette değildir.
En ufak elektronik ortamda alacak takibi ve dijital varlıkların haczi konularında bile yetersiz düzenlemeler kati olarak maalesef bulunmak ve hukuk sistemimizin önünü tıkamaktadır. Şöyle ki; iş yükü ve gecikmeler had safha da maalesef vücut bulmaktadır. Özellikle de Mahkemelerdeki ağır iş yükü, icra ve iflas süreçlerinin aşırı bir şekilde uzamasına neden olmaktadır. Borçlular ve alacaklılar, hızlı ve etkin sonuçlar elde edememekte; bu durum ekonomik faaliyetlerin verimliliğini tam teşekküllü bir biçimde azaltmaktadır.
Bilhassa; borçlu ve alacaklı haklarının dengesi kesin olarak sağlanamamaktadır. Mevcut Kanun, alacaklıların haklarını koruma yönünde düzenlenmiş olsa da; borçluların temel haklarının ihlaline yol açan uygulamalara da ne yazık ki sıkça rastlanmaktadır. Özellikle bireylerin sosyal ve ekonomik haklarının korunması açısından çağdaş düzenlemelere kesin olarak ihtiyaç hasıl olmuştur. Talep edilen dijitalleşmeye bağlı güncelleme önerileri ivedilik ile Türk Hukuk hayatına geçirilmelidir.
Dijitalleşme ve teknolojiye uyum tam olarak sağlanmalıdır, özellikle elektronik icra ve haciz sistemi insani değerlere yaraşır hale getirilmeli ve elektronik haciz uygulamalarının kapsamı zaman kaybetmeksiniz vatandaşın lehine olabilecek şekilde güncellenmelidir. Bilhassa; dijital varlıklar, kripto paralar ve NFT gibi yeni nesil finansal varlıkların icra işlemlerine konu olabilmesi için açık ve net düzenlemeler yapılmalıdır. Blockchain tabanlı takip sistemleri hayata geçirildikçe vergi kaybı önlenecek, kayıt dışılık son bulacak ve mali suçların önüne geçilecektir. Alacak takibinde blockchain tabanlı sistemlerin entegrasyonu sağlanarak süreçlerin şeffaf ve güvenilir bir şekilde yürütülmesi sağlanabilir.
En başta hukuk sistemimizin olmazsa olmazı olan E-Duruşma Uygulamaları yaygınlaştıkça özellikle yoğun iş yüküne sahip icra mahkemelerinde e-duruşma uygulamalarının yaygınlaştırılması, ivedilikle hukuki süreçlerin hızlanmasına sebep olacaktır. * * * İşte bu noktada borçlu haklarının güçlendirilmesi çok önemlidir. Özelikle keyfi olarak çıkarılan borçluya çıkarılan tebligatların kesinleşmesi sonucunda doğan mağduriyetlerin önlenmesi her bireyin elektronik tebligat sistemine entegre olmasına bağlıdır.
Temel ihtiyaçların korunması işte bu tip hukuksal güncelleme önlemlerine bağlıdır. Borçluların insanca yaşam hakkını ihlal etmeyen bir haciz düzeni sağlanmalıdır. Borçlunun yalnızca lüks olmayan eşyalarının haczedilebilmesi ve gelirinin belirli bir kısmının korunması mutlaka garanti altına alınmalıdır. Bu noktada bilinçlenme amaçlı tüketim konusunda hukuksal rehabilitasyon programları oluşturulmalıdır. Borçluların ekonomik hayata yeniden kazandırılmasını amaçlayan rehabilitasyon programları bu noktada çok yararlı olucaktır. Bu programlar, borçların yapılandırılmasını ve ödeme kolaylıklarını içerdikçe halkımız olumlu yönde bilinçlenecektir. Basiretli ticarettin teminatı olan iflas süreçlerinde gereken hukuksal reform Türk Ticaret hayatını ve de Türk Ekonomisi baştan yaratabilir. Hızlı iflas ve yeniden hukuksal yapılandırma mekanizmalarının güncellen dirilmesi özellikle Kobi’ler için hızlı iflas ve borç yeniden yapılandırma mekanizmaları dijital mana da ivedilik ile geliştirilebilir. Bu, işletmelerin iflastan dönüşünü kolaylaştırabilir ve ekonomik istikrarı artıracaktır.
Bu nokta da; önleyici iflas mekanizması devreye alındıkça şirketlerin iflas etmeden önce ekonomik sıkıntılarını çözebilmeleri için önleyici düzenlemeler yapılması ekonomimize olan güveni arttıracak ve Avrupa Birliği’nin önleyici yapılandırma yönergeleri bu konuda örnek uygulanabilecektir. Mevcut iş yükünü azaltacak bu alternatif çözümler uygulandıkça hukuk ve ekonomi kol kola müspet bir şekilde büyüyecektir. Alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmaları bu noktada güncellendikçe özellikle arabuluculuk ve tahkim gibi yöntemler icra ve iflas hukukuna entegre edilecektir. Bilhassa; alacak-verecek davalarında tarafların uzlaşma yoluna teşvik edilmesi, mahkemelerin iş yükünü ciddi oranda azaltacaktır. Teknolojik destekli otomasyon güncellemesi bu noktada hayat kurtarıcı olabilir, özellikle icra takip süreçlerinin hukuksal anlamda güncellenmiş otomasyonu, insan hatasını minimize ederek hukuksal iş yükünü ciddi oranda azaltacaktır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Birliği ile uyum hukuksal güncellemelerde fevkalade yardımcı olabilir. Uluslararası Sistandartlara bu noktada uyum sağlanmadı dijitalleşmeye geçişte hukuk sistemimizi rahatlatıp iş yükünü kolaylaştıracaktır. Uluslararası iflas hukuku düzenlemeleri güncellendikçe, çok uluslu şirketlerin iflas süreçlerinde yaşanan zorluklar; İcra İflas Kanunu’muzun uluslararası standartlara uygun olarak olumlu yönde güncellenmesini ön ayak olacaktır.
Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi bu nokta da çok önemlidir. Yabancı mahkemelerde alınan kararların hızlı bir şekilde uygulanabilmesi için daha esnek hukuk düzenlemelerin güncellenmesi İcra ve İflas anlamında acilen yapılmalıdır.
Netice olarak; Türk İcra ve İflas Kanun’muzun çağdaş bir yaklaşımla yeniden düzenlenmesi, ekonomik ve toplumsal istikrar açısından kritik bir öneme sahip olup; teknolojik yeniliklere uyum, bireylerin temel haklarının korunması ve iş dünyasının ihtiyaçlarının karşılanması, bu reformların temel hedefleri olmalıdır. Etkin, şeffaf ve adil bir icra-iflas sistemi,
Türkiye’mizin ekonomik gelişimine önemli katkılar sağlayacak, bu değişikliklerin hayata geçirilmesi için hukukçular, ekonomistler, teknoloji uzmanları ve yasa yapıcıların bir araya gelerek kapsamlı bir reform çalışması gerçekleştirilmesi hayati önem taşımaktadır. MEVCUT KANUNUMUZUN MODERNİZE EDİLMESİ, TÜRK TOPLUMUNUN EKONOMİ İLE YENİDEN BARIŞMASINA VESİLE OLACAKTIR!.. 13.01.2025 Av. Mehmet Erol ULUTAŞ İstanbul Barosu 1 No.lu Baro Üyesi