Ramazan ayının yaklaşmasıyla artık hepimiz ramazan ayında nasıl beslenmeliyim sorusuyla karşı karşıya kalmaktayız.

Ramazan ayında öğün sayısı azalır ve yaklaşık 16-17 saat süren bir açlık süresiyle karşılaşırız. Bu durum metabolizma hızımızın yavaşlamasına neden olur. Özellikle sağlık sorunu olan kişilerin diyabet, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, metabolik sendrom, yüksek tansiyon, kan sulandırıcı ilaç kullananlar, sürekli ilaç kullananlar, kanserli hastalar, sindirim sistemi hastalığı olanlar, gebe ve emziren kadınlar, büyüme-gelişme çağındaki çocukların sağlıkları açısından oruç tutmaları sakıncalıdır.

 

Bu yüzden ilgili hekime danışılmadan oruç tutmaları önerilmemektedir.

İftar ile sahur arasındaki sürede yeterli miktarda su içilmelidir.

 

Bu su içimi tek seferde değil aralıklı olarak yapılmalı ve 2-2.5 litre su olmalıdır. Glisemik indeksi yüksek olan yani kan şekerini hızlı yükselten besinlerden kaçınılmalıdır. Özellikle beyaz un ve beyaz undan yapılan börek, poğaça, beyaz ekmek, mantıdan kaçınılmalıdır. Kuru meyveler kan şekerini hızlı yükseltir bu yüzden taze meyveler tercih edilmelidir. Sahura mutlaka kalkılmalıdır.

 

Çünkü sahura kalkılmadığında açlık süresi uzar ve halsizlik, baş ağrısı, kan şekeri ve tansiyon düşmesi görülür. Sahur öğünü yavaş sindirilen ve besleyici değeri yüksek besinlerden oluşmalıdır. Gün içinde kişinin tok kalmasına en çok yardımcı olacak besin yumurtadır. Kalp damar hastalıkları açısından problemi olmayanlar sahurda tüketsinler. Beyaz un, şeker gibi hızlı sindirilen besinlerden kaçınılmalıdır. Kızartılmış besinler gün boyu mide bulantısı yaşanmasına neden olur.

 

Yüksek tuz içeren besinler gün içinde susamayı arttırır. Bu yüzden tuzlu besin tüketiminden kaçınılmalıdır. Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş besinler tüketilmemelidir. Uzun bir açlık sonrası iftar öğününde hızlı bir başlangıç yapılmamalıdır.

Hurma karbonhidrat, posa, potasyum ve magnezyumdan zengin oruç açmak için iyi bir seçenektir.

 

Yoğun öğün tüketimi öncesi 1 kase çorba ve yanında bir miktar ekmekle başlangıç yapılabilir. 15-20 dakikalık bir mola sonrası mide dinlendirildikten sonra öğüne devam edilebilir. İftar öğününde ızgara/ fırında et, tavuk, balık, yoğurt, cacık veya ayran, sebze yemekleri, salata ve tam tahıllı ekmekler tercih edilebilir.

 

İftarda ayran, komposto tüketimi kaybedilen sıvı ve mineralin yerine konmasına yardımcı olur. İftardan 1 saat sonra hafif egzersizler sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına ve kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur. İftardan hemen sonra tatlı tüketilmemelidir. Belli bir süre geçtikten sonra tüketmeye özen gösterilmelidir.

 

Şerbetli tatlılar, şekerli ve asitli içeceklerden kaçınılmalıdır. Çay, kahve ve diğer kafeinli içecekler sınırlandırılmalıdır.

 

Çünkü bu içecekler oruç sırasında vücuttan sıvı kaybına neden olur. İftar ve sahur arasında meyve, dondurma, sütlü tatlı ve süt ürünleriyle ara öğün yapılabilir.

SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM

DİYETİSYEN KADER YAĞBASAN