Devlet Bahçeli: Sözde milliyetçiler Terörsüz Türkiye'yi yıpratıyor

Terörsüz Türkiye sürecinin baş mimarlarından olan Devlet Bahçeli, yarın ilk toplantısını yapacak olan komisyon hakkında yeni bir açıklama yaptı.

Sürecin başından beri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte büyük fedakarlıklar yapan Bahçeli, bir kez daha Türkiye'nin terörden kurtulacağını ve güvencenin de Cumhur İttifakı olduğunu söyledi.

"Bir kere yükselen bayrak asla inmeyecek, asla gölgelenemeyecektir." diyen Bahçeli, komisyonu ve süreci baltalamak isteyenlere de tepki gösterdi.

Bahçeli yazılı açıklamasında Gazze ve Suriye meselesine de değinerek şöyle devam etti:

"TÜRKİYE'NİN ÖNÜ AÇIKTIR"

Siyaset, aklın ve ahlakın rehberliğinde, hayatın ve hadiselerin önünü kapatan sis bulutlarının dağıtılması, bunun yanı sıra konjoktürel sorunların sürüklediği çıkmaz sokaklardan çıkabilme başarı ve becerisidir.

Sorun çözme kültüründen muaf ve uzak ülkelerin kaotik çatışmaların, kriz odaklı çelişkilerin çekim alanından kurtulamadıkları pek çok tecrübeyle vaki ve varittir.

Türk milleti, kronikleşmiş ve kristalize olmuş ağır sorunlarla yüzleşecek kadar cesaret, dirayet, kifayet, salabet ve seciye sahibi olduğunu bilhassa son yıllarda ispat ve izhar etmiştir. Hangi kara propaganda devreye alınırsa alınsın Türkiye’mizin önü açıktır.

Bir kere yükselen bayrak asla inmeyecek, asla gölgelenemeyecektir. Güvence Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’dır.

Terörden arınmış, terörle yollarını ayırmış, terörü kutlu hayatından söküp atmış Türkiye’yi durduracak, duraklatacak ve durgunluğa sürükleyecek herhangi bir müessir ve mütehakkim gücün varlığı artık sadece hayal mesabesindedir.

"KÜRESEL KUMPAS SÖKÜLÜP ATILMIŞTIR"

Kuşatma yarılmış, bölgesel ve küresel kumpas sökülüp atılmıştır.

Terörsüz Türkiye, tereddütleri geriletmiş, tenakuzları gidermiş Türkiye’dir.

Terörsüz Türkiye, milli birlik ve kardeşliği güncellemiş ve güçlendirmiş Türkiye’dir.

Elbette ve beklendiği üzere ülkemizin yeni normaline ayak uydurma zorluğu çekenler vardır ve beklendiği gibi bundan sonra da olacaktır.

Bu kapsamda kimi ucuz ve uçuk suçlamaların tedavüle sokulması aslında uyum probleminden ziyade yakalanan tarihi fırsatın çok yönlü tahrip, tahdit ve tahrişiyle ilişkilidir.

Terörsüz Türkiye’yi siyasi ve ideolojik çıkarlarına aykırı görenlerin bir kaşık suda fırtına koparmak için yanıp tutuşmaları, bunun yanında kabaran istek ve iştahları son günlerde iyice artmış ve yaygınlaşmıştır.

Statükodan geçinen bağnaz kafalar, vesayet özlemi çeken bağımlı odaklar, milliyeti meçhul sözde milliyetçiler, yalan ve dedikodu borsasına yatırım yapan melun çevreler, emperyalizm ve Siyonizm uşaklığına heves eden işbirlikçiler topluca Terörsüz Türkiye hedefini yıkma ve yıpratma amacında birleşmişlerdir.

Bölgesel dinamiklerin ve küresel denklemlerin içyüzünü okumak şöyle dursun böylesine cesameti ağırlaşmış çok vektörlü meseleler yumağını satıhta bile idrak ve ifade edemeyenlerin pek tabii iradeleri mefluç, iddiaları mefsuhtur.